12 Mayıs 2008 Pazartesi

Kent McClard (Ebullition Records)

“Ebullition sound” diye bir kavram var mı sence?
Hayır. Ebullition’da 15’ten fazla yayını olan , grupların farklı olduğunu bilir. Still Life , Monster X gibi çalmaz. Seein’ Red , Orchid gibi gelmez kulağa. Ampere , Downcast’e benzemez.

Ebullition ve heartattack’in hardcore camiasına müzikal ve estetik anlamda etki ettiği fikrine katılıyor musun?
Tabi ki. Ne dereceye kadar bilmiyorum ama eminim ki bir etkisi vardır. Ayrıca ebullition ve heartattack hareketin sadece bir kısmı. Her şey beraber işler. Bu firma bunu değiştirdi, şu grup şunu değiştirdi diye bir şey söyleyemezsin. Bu şekilde yürümüyor. Hardcore bir akım ve bir insan topluluğudur. Her gün herkes tarafından değiştiriliyor.

Hardcore alanını “Born Against” kadar etkileyen 90 sonrası bir grup var mı?
Born Against’e fazla kredi veriyorsun bence. Born Against bir şeyin parçasıydı. Tek uğraş veren onlar değildi. 90’ların hardcore değişim sürecinde bu işin parçası olan birçok grup vardı. Hardcore’da değişimin gerçekleşmesi sadece gruplardan değil, akımdan ötürü olan bir şey.

“Born Against”ten sonra Sam’in projeleri hoşuna gitti mi?(mrp, wrangler brutes, etc.)
Wrangler Brutes’ı sevdim. Men’s Recovery Project gerçekten hoşuma gitmedi.

Eskiden amerikan punk/hardcore gruplarının radikal sözleri ve görüşleri vardı. Şu anda her şey sıradan ve yüzeysel görünüyor. Şimdi gruplar politik bir apolitiklik mi yaşıyor sence?
Bence yanılıyorsun. 90’larda söyleyecek hiçbir şeyi olmayan bir sürü grup vardı. Bugün söyleyecek çok şeyi olan bir sürü grup var. Orchid sözleri harikadır. Rambo sözleri de çok iyidir. Limp wrist sözleri de güzeldir. Hala söyleyecek bir sürü şeyi olan çok grup var. Herkes hardcore tarihinde geriye bakmak ve onun ne kadar müthiş olduğunu söylemek istiyor. Ama inan bana, 80’lerde tamamen apolitik ve anlamsız şarkı sözleri olan berbat gruplar vardı. 90’larda da var böyle gruplar ve bugün de var. Hardcore’da her zaman hiçbir şey yapmayan gruplar ve her zaman muhteşem şeyler yapan gruplar olacak. İyi işler yapan grupları bul ve geri kalanları görmezden gel. Rambo amerika’yı bitkisel yağ yakan bir karavanla turluyor. Bu apolitik mi? 80’lerde ya da 90’larda böyle bir şey yapan bir grup bilmiyorum. Bu sadece bugün faaliyette olan politik görüşlerden bir örnek.

Heartattack dergisinde Policy of 3, portraits of past, jihad, jenny picolo, yahmos, swing kids gibi grupların röportajları var. Bu gruplar screamo-90’ların emo’suna yakın çalıyorlar. “ebullition sound” , “heartattack sound” ya da “emo sound based California” hakkında konuşunca bu tarz grupları düşünüyoruz. Camiadaki insanlar bunu kabul ediyorlar. sen niye etmiyorsun? Yoksa sadece mütevazı mı davranıyorsun? “emo” ve “screamo” diye bir şey var. Diğer tarzları göz ardı edip sadece hardcore ve puncrock var demek tamamen doğru değil.
Kendi adıma düşünebilirim. Diğer herkes gibi düşünmek zorunda olan akılsız bir asalak değilim. Kişisel olarak onların “ebullition sound” , “heartattack sound” ya da “emo sound based California” olduklarına inanmıyorum. Böyle söylemek sadece tembellik ve bilgisizliktir. Unholy Grave’in , heartattack’te röportajı yapıldı. Los Crudos’nun da heartattack’te röportajı yapıldı. Şimdi bu gruplar emo mu? Econochrist, end of the line, severed head of state, moster X ve los crudos, hepsi ebulliton’dan kayıtları yayınlananlar. Bu grupların herhangi bir şeyi Policy of 3, amber inn, still life ya da moss icon gibi mi geliyor kulağa? “ebullition sound” diye bir şey olduğunu söyleyen biri sadece cahildir. Ben bir ebulliton tavrı olduğunu söylerim ama sound’u olduğunu değil. Bir grubun sound’unun ne olduğu umrumda olmaz(ya da bir grubun sound’unun ne olduğunu siklemem.). onların tavrıyla ilgilenirim. Ebullition’ı tanımlayan/sınırlayan şey tavırdır, sound değil.

Bunun yanında, grupların müziğini tarif ederken “born against tarzı hardcore” sözünü kullanabiliyoruz ve “born against tarzı hardcore” diye bir kavram var. ‘Born Against’i hardcore müzik tarzı olarak nitelendirmek yeterli değil mi?
Yine bilgisizlik. 90’lar Born Against’ten daha fazlasını içeriyor. Daha iyisini bilmemeniz bunun doğru olduğu anlamına gelmez. Ben Manumission tarzı hardcore diyebilirm ve pek çok insan bunun ne anlama geldiğini anlayacaktır. Ama yine de bu, Manumission’ın 90’ları tanımladığı anlamına gelmez. Ve bir kez daha belirtiyorum, Born Against hakkındaki en önemli şey onların tavrıdır. Müzikleri değil. Born Against iyi bir gruptu ama onları unutulmaz yapan tavırlarıydı. Rorscahach, Born Against’ten daha iyi bir gruptu. Tarzı daha benzersiz, daha canlı(müzikal olarak), ama Rorschach’ın tavrı etkili değildi. Born Against’i Rorschach’tan ayıran onların tavrıydı. Hardcore bir tavırdır, bir müzik tarzı değil.

Grupların apolitik tavırlarından bahsederken sadece şarkı sözlerini kastetmedik. 90’larda ve 2000’lerde “crass” ya da “dead kennedy’s” gibi gruplar yoktu. Biz politik tavır ve görüşten bahsediyoruz.
Crass eşi benzeri olmayan bir gruptu. Ama bu 1970’lerde ve 1980’lerdeydi. Crass tipik punk değildi. Özel bir şeydi bu. 1980’lerde yüzlerce, binlerce, miyonlarca aptal/ahmak/sinir bozucu grup vardı. Dead Kennedy’s bu kadar yenilikçi ne yaptı? Elemanların çoğu tamamen emekliye ayrıldı ve son birkaç yılda müziklerini otomobil reklamlarında çalınması için sattılar. Bana biraz müsaade et. The Dead Kennedy’s iyi sözleri olan güzel bir gruptu ama çok fazla değil.

Hardcore birçok farklı insan tarafından tanımlanan bir akımdır. Hiçbir grup hardcore’un ne hakkında olacağını temsil ya da tayin edemez.

ABD’de yaşıyorsun ve 1980’lerden beri “hardcore” akımının ortasındasın. Biz Türkiye’de diğer insanlardan ne duyuyorsak sadece onu biliyoruz. Her şeyi detaylı olarak bilmiyoruz. Senin bakış açın bizden farklı. Çünkü sen camianın içindesin, biz dışında. Biz born against’i bir şeylerin yaratıcısı olarak görüyoruz. Emotive hardcore camiasında ebullition’ı en önemli firma olarak görüyoruz. Biz daha çok kalıpların içinde yaşıyoruz. Umarım niçin böyle düşündüğümüzü anlamışsındır. Senin sözlerinde ne hoşuma gidiyor biliyor musun? “genre”lar hakkındaki düşüncelerini seviyorum. Çünkü bu genre saçmalıklarını yaratanlar kayıt firmaları. Kayıt firmaları tonlarca aynı gruba tonlarca farklı isim vermek istediğinden tonlarca genre var. Hepsi satmak ve daha fazla satmak uğruna. Siz bunu yapmıyorsunuz. Sadece hardcore’un var olduğunu sölüyorsun. Bu tamamen doğru.

Amacım seni sinirlendirmek değildi. Detayları öğrenmek istedim. Uzun cevapların için teşekkürler. Zamanını aldığım için üzgünüm.
Kızgın değilim. Sorularına aldırış etmiyorum ve bunları sorduğun için kızgın değilim. Sorulardaki ufak çatışmalar iyi cevapları sağlıyor. Aşağılık biri gibi davranmaya çalışmıyordum. Sadece bazen uygunsuz olabiliyorum. İnsanların hardcore’u neden müzik üzerine kurulu küçük genre’lara ayırmak da ısrar ettiklerini hiç anlamıyorum. Bana göre hepsi hardcore punk’tur. Ebullition’la hardcore’u öne çıkarmaya çalıştım sadece. Bana ilham veren grupları gördüm ve böylece kayıtlarını yaptım. Müzikal genre’larının ne olduğuyla hiç ilgilenmedim. Hardcore gerçekten müzikle alakalı değil. Tavırla alakalı.

En sevdiğim hardcore grubu Embrace. Tüm zamanlarda en sevdiğim hardcore grupları, herhangi özel bir sıra olmaksızın: Embrace, Ignition, Black Flag, Big Boys, Bad Brains, Nausea, Youth of Today, Born Against, and Downcast. Bu gruplar bana ilham verdi, beni motive etti, düşünmemi sağladı ve hayatta kim olacağımı belirlememe yardım etti. Benim sevdiğim şey müziklerine yansıttıkları tavırlarıydı. Tavırsız müzik hiçbir şeydir. Hardcore’u belirleyen tavırdır.

80’lerde ve 90’ların başlarında tüm bu harika hardcore grupları beraber çalıyorlardı. Still Life ve Man Is The Bastard’ın beraber çaldığını gördüm. Ya da Amber Inn ve Econochrist’in. Bu akımın başına gelen en kötü şeylerden biri de bir müzikal tarzdaki grupların değişik müzikal tarzdaki gruplarla çalmayı bırakmasıdır. 5 grindcore grubunun beraber çaldığını ya da 5 straight edge mosh metal grubunun beraber çaldığını görmek istemiyorum. Hardcore’da harika olan şey çeşitliliktir. Heartattack’i başlatma sebeplerimden biri budur. Birçok insanın hardcore’u müzikle ayırmaya çalıştığını hissettim. Heartattack’le hardcore’u tavırla tanımladık. Hardcore için hardcore yaşam biçimi ve tavırla alakalıdır. Monster X gibi grindcore ya da Still Life gibi emotive müzik yapman beni ilgilendirmez. Bana gore hepsi sadece hardcore’dur. Bu benim düşüncem. Birçok insan benimle aynı fikirde olmayacaktır ama umrumda değil. Sen onu ne yaparsan hardcore o’dur. Başkasının ne düşündüğünü ipleme.

Ve bu kişisel bir soru: amerikan hardcore isimli Sony üretimi film hakkında ne düşünüyorsun? http://www.sonyclassics.com/americanhardcore/
Bu film hakkında çok fazla şey bilmiyorum ama filmin internet sayfasındaki özete bakarsan “amerikan hardcore’unun 1980’lerin başındaki köklerinden 1986’da bastırılmasına kadar olan bu kayıp altkültürü takip ettiğini söylüyor. Bu ifadedeki kibir ve aptallık seni endişelendirmeli.

İnsanlar hep önemli olduklarını düşünmek isterler. Eminim ki 80’lerin başında popüler hardcore gruplarında kilit mevkide bulunan birçok insan kendileri sıkıldıklarında ve başka şeylere yöneldikleri andan itibaren hardcore’un öldüğünü düşünmüşlerdir. Herkes her zaman onunla işleri bittiklerinde o’nun da sona erdiğini düşünürler. Bu sadece saçmalık. Kimse hardcore’u belirleyemez. Her zaman devam edecektir o. Senden, benden ya da kendileri yeni bir şeye başladıkları zaman hardcore’un da öldüğünü düşünen 80’lerin kibirli dangalaklarından daha büyüktür.

Hardcore bağlılıkla alakalıdır. Katkıyla alakalıdır. Yeryüzünde inanan son kişi kalana kadar asla ölmeyecektir. Her gün her birimiz hardcore’un ne olduğunu ve ne olacağını tanımlamaya yardımcı oluyoruz. O, bizim yaşamlarımızdır. Ne olmasını istediğine karar ver ve onu yaşa.

www.ebullition.com
en.wikipedia.org/wiki/Ebullition_Records