![](http://2.bp.blogspot.com/_VzCZJdGPSb0/SCn73wlvpmI/AAAAAAAAADE/6dd339cePuc/s400/celesteo864093.jpg)
Tamam, bir kaç detay vereyim. Celeste Mihai Edrisch dağılmadan daha once kurulmuştu, Benoit da en başından beri Daitro’daydı ve “Avrupa sahnesinin en etkileyici gruplarından biri” olduğumuzu düşündüğün için teşekkürler hehe. Dediğin gibi konserlerimizin gerçek birer tecrübeye dönüşmesi için uğraşırdık. Her seferinde izleyenleri özel bir ruh haline sokmak için kendi ışıklandırma ekipmanımız olurdu. Şovlar bazen gayet iyi geçerken bazen de felaket olurdu. Bu da hep çaldığınız mekana ve daha başka şeylere bağlıdır, çalma isteğiniz, şovdan once kaç bira içtiğiniz ya da mekanda kaç insane olduğu gibi. Ama hep çoğu hardcore grubundan biraz farklı şeyler yapmak için elimizden geleni yapardık. Işığın yoğun olduğu mekanlardan nefret ederim. Celeste’yle bu fikri belki Mihai’yle olduğundan bile öteye taşıyoruz. Tamamen karanlıkta kırmızı projektörlerle ve stroboskop pedale bağlı şekilde çalıyoruz.
Celeste kasvetli bir atmosferle kaotik ve melodik işleri harmanlıyor bence. Bu yüzden Pessimiste(s) geniş bir kitleye hitap ediyor. Su ana kadar bu kayıttan memnun musunuz ? Sanat tasarımı çok güzel bu arada, kimin tarafından yaratıldı?
Bence senin tanımının yeni albümüz Nihiliste(s)’e daha uygun olduğunu düşünüyorum. İlk albümüzle gurur duyuyoruz ama bize göre biraz fazla emo ve melodik. Şimdi daha çok Cult of Luna, Breach, Shora ayarında ve 10 kat daha vahşi ve karanlık. Bizim beklentilerimize ve zevklerimize daha çok uyuyor. Artwork’e gelince. Fotoğraflar Alman bir heriften çalındı. Onları çaldım ve iyi görünen bir şey ortaya çıkarmak için kaynaştırdım. Beğendiğinize sevindim.
Şarkı sözlerinden biraz bahsedebilir misin? Ben Fransızca bilmiyorum ve sadece kaba çevirilerle « Diluons Nos Souvenir D’enfance »ın çocukluk hatıralarla olabileceğini düşünüyorum mesela? Hiç İngilizce söz yazmayı düşündün mü ? (Her Fransıza gıcıklık olsun diye aynı soruyu sorucaz evet – VG). Fransızcanın kulağa daha melodik ve akıcı geldiğini söylemem lazım.
Sözler hem herşey hem de hiçbir şey hakkında. “Diluons nos souvenirs d’enfance” bir istisna, o pedofili ve ensest hakkında. Diğerleri sadece bir araya geldiğinde hoşlanabileceğin cümlelerin karışımı. Tamamen kendi hayatım hakkında yazdığım Mihai Edrisch döneminden çok farklı. Yeni albümdeyse sözler kısaca hayatın nihilistic yönleriyle ilgili. Her zaman Fransızca şarkı söyledim. Gördüğün gibi İngilizcem o kadar kötü ki kendimi o dilde ifade edemezdim. Hem anadilimde söylemeyi her zaman normal buldum. Dünyada yeterince İngilizce müzik var. Farklı birşey yapma fırsatımız varken yapalım. Sadece Almanların İngilizce şarkı söylemesine hak verebiliyorum çünkü kendi dilleri çok çirkin hehe.
Sıkıcı bir soru ama biraz etkilendiğiniz gruplardan bahsedebilir misin ? Myspace’de benim de en sevdiğim grupları yazmışsınız. Bu arada Overmars ve Shora’yla bağlantınız ne, yakın arkadaş mısınız?
Grup üyelerinin yan projeleri var mı?
Hepimiz Llorah’tan iki kişiyle beraber (Llorah’ın henüz kaydı yok, sadece Lyon’da bir konser verdiler) Forge isimli bir projenin parçasıyız.
2007’de Funeral Diner, Seeing Means More, Hot Cross, Planes Mistaken For Stars ve I Would Set Myself On Fire For You gibi çok iyi gruplar dağıldı. Piyasa için büyük bir kayıp ama Mihai Edrisch – Celeste örneğindeki gibi bir çok dağılan grup yeni projelerle dönecektir. Bu konu hakkında ne düşünüyorsun ? Bahsettiğim gruplarla ilgili anıların vardır belki...
Avrupa screamo piyasası hakkında ne düşünüyorsun? Amerika ve Asya sahnelerinden farkı nadir? Bu soruyu farkları bilecek kadar turladığınız için soruyorum. Bir karşılaştırma yapabilir misin?
Sadece Avrupa’da seyahat ettim ama kendi içinde bir çok farklılıklar var. En güzel tecrübelerim İspanya ve Almanya’dakilerdi. Mihai Edrisch’le İspanya turnesi yapmıştık. Gerçekten DIY ruhu vardı, küçük kulüplerde çaldık ve insanlar çok iyiydi. Mesela şovlarda bedava CD verdiğimiz lotolar düzenliyorduk ve çok eğlenciliydi. CD kimsenin umrunda değildi, sadece gruba yardım etmek istiyorlardı. Nedenini bilimiyorum ama İspanya’da çok fazla insane Mihai Edrisch’I seviyordu. En güzel anılarımızdan biri olan Sant Feliu Fest diye büyük bir festivalde çalmıştık. Celeste’yle de işler Almanya’da iyi gidiyor. Belki şirketimiz Denovali’nin Alman olmasındandır. Almanlar mükkemel organizatörler ve sağladıkları koşullar inanılmaz, yemek yiyorsun, içiyorsun ve düzgün şekilde uyuyorsun ki bu çok önemli hehe. O ülkede çalmayı gerçekten çok seviyorum. Maalesef Fransa hakkında çok şey söyleyemeceğim çünkü çok dolaşmadım. Bu üzücü ama Fransız organizatörler yerel bir grup yerine yabancı gruplara yardımcı olmayı tercih ediyor. Bu yüzden Fransız bir grubun Fransa’da turlaması çok zor.
Diğer piyasaları karşılaştırmaya gelince, sadece dinlediğim gruplar üzerinden bir şeyler söyleyebilirim. En başta Amerikan piyasasının abartıldığını düşünüyorum, özellikle screamo’da. En iyi gruplar Avrupalılar. Avrupa’da kesinlikle farklı bir his var, belki romantizmle olan tarihi köklerimizle ilgilidir. Asyalı gruplar da çok ilgi çekici. Verdikleri histen değil de yaptıkları işlerin çılgınlığından sanırım çok farklı kulağa geliyor ve deneysellikte, farklı türleri harmanlamakta kimsenin gidemeyeceği kadar ileri gidiyorlar.
Ben de Alchimia’nın bir parçasıyım. Bu yüzden kendimiz hakkında sadece iyi şeyler söyleyebilirim. Maalesef firmayı kapatıyoruz. Çok fazla arkadaş beraber yürütüyorduk ama zamanla hepimizin müziğe bakışı farklılaştı, bu yüzden gruplar gibi biz de dağılıyoruz. Purepainsugar çok iyi bir arkadaşım. Turladığımızda Celeste’yle birlikte gelir ve iyi zaman geçiririz. Denovali Myspace üzerinden tanıştığım çok iyi ve eğlenceli insanlar. Aynı ruhatyız, müzikten keyif alıp eğleniyoruz. Gerçek hayatta onların şehirlerindeki bir konser için buluşmuştuk. Çılgınca bir geceydi, onlar da bizim gibi aptal insanlar! Onlarla çalıştığımıza çok memnunum. Yeni albüm için plakları hazırlamaya başladılar. Belki CD’leri de onlar basacak, şimdilik bilmiyoruz. Dağıtıma gelince. Her şirketin çok iyi olduğunu düşünüyorum. Albümlerimiz dünyanın her yerinden edinilebiliyor ki bu da yeterli sanırım.
Janrın en önemli noktalarından DIY hakkında fikirlerin neler ? Ben DIY’le herşey insan eliyle hazırlandığı, tek tip olmadığı için ilgiliyim. Senin ilgin ne durumda ?
Mihai zamanı DIY’le çok ilgiliydim ama dürüst olmam gerekirse biraz yoruldum artık. DIY ruhunu seviyorum ama DIY köktencilerinden sıkıldım. İçine çok fazla politik öğe sokulduğunu düşünüyorum, özellikle Fransa’da, ve bundan rahatsızım. Hala DIY yollarıyla müzik yapıyorum ama DIY « uzmanlarının » düşündüğü şekilde değil. Dediğim gibi, arkadaşlarımla beraber küçük kulüplerde güzel insanlara müzik yapmaktan, hiç takmadan para kaybetmekten, şahane insanlarla albüm basmaktan, bira içip eğlenmekten zevk alıyorum ve benim DIY anlayışım bu.
Gelecek için planlarınız neler ? Planlanan split, compilation ya da turlar var mı ?
Son zamanlarda « emo kid » denilen piyasacılar her yeri işgal ettiler. Konu hakkında bilgisi olmayan herkes guru kesildi. Diğer taraftan gerçekte ne olup olmadığını bilmeyen ve emo’yla dalga geçip bütün sahneyi poser sayan dallamalar da türedi. Bütün bunlar ve janr hakkında genel düşüncelerin neler?
Bu gerçekten iyi bir soru. Bu tip insanlar gerçekten canımı sıkıyor, sadece emo / screamo’da değil bütün hardcore piyasasında. Bu sahte gurular sadece birer göt delikleri. Bir grubun son albümünü ilk kimin dinlediğinin yarışını yapan, 70’lerin en dandik punk grubunu bilmeye çalışan, bir grup hakkındaki en son dedikoduları bilen ve önlerinde laptop forumlarda dolaşarak masturbasyon yapan insanlar bunlar. Hepsine acıyorum. Ve bu gencolar müziğinizi ya da yaptıklarınızı hep eleştirirler ama hiç bir zaman bir grup ya da distro kurmazlar, fanzin çıkarmazlar, konser organize etmezler. Çoğunluğunun müzik yapmak hakkında en ufak bir fikri bile yoktur. En kötüsü de bu tip insanlar bir grubu canlı izlemek için başka yerlere seyahat etmezler, hatta kendi şehirlerindeki konserlere bile para vermezler çünkü ellerinin altında Youtube var. Gidin asın kendinizi, bi grup sittiğimin loser ineğisiniz sadece.
Son sözlerini alalım.
Röportaj için çok teşekkürler. Türkiye’de daha çok insanın Celeste albümlerini keşfedeceğini umuyorum. Türkiye’de bir kaç konser vermekten zevk duyarız. Gelecek yaz için teklif yapmaktan çekinmeyin ; celeste_contact@hotmail.fr .
Kendinize iyi bakın. Johan.
//Bleakblanktragedy.